Minimal İnvaziv Koroner Bypass Yapılan Hastalarda Ameliyat Kesileri
Kalp Cerrahisi uzun yıllar boyunca klasik büyük kesilerle başarıyla uygulandı ve uygulanmaya devam etmektedir. Son yıllarda bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmelerin de katkısıyla (küçük kesiden görüş mesafesini artıran ve cerrahi yapmayı kolaylaştıran cerrahi aletlerin gelişimi) büyük kesilerle yapılan ameliyatlar artık yerini giderek daha küçük kesilerle yapılan hatta hiç kesi olmadan yapılan ameliyatlara bırakmaktadır. Bu tür ameliyatlar minimal invaziv cerrahi yöntemler, küçük kesi, göğüs kafesini açmadan, kapalı, koltukaltından, meme altından kalp ameliyatı vs. olarak da adlandırılmaktadır.
Minimal İnvaziv Koroner Bypass ameliyatı kalbi besleyen daralmış veya tıkalı koroner damarlarına (ön, yan ve alt yüzde bulunan tüm damarlar) direk görüş altında sol meme altından yapılan 6-8 cm lik (hastanın anatomisine göre) bir torakotomi kesisinden (kemik kesmeden kaburgalar arasından) kalbe ulaşarak yapılan bir ameliyat biçimidir.
Kalbi durdurarak kalp akciğer makinası kullanılarak yapılabildiği gibi; bu işlem kalp akciğer makinası kullanmadan; kalbi durdurmadan (çalışan kalpte) yapılabilmektedir. Önceki yıllarda sadece kalbin ön yüzündeki damarlara yapılabilen bypass uygun hastalarda kalbin tüm damarlarına (ön, yan ve alt yüz damarlarına) 4 lü 5 li bypass gereken vakalar dahil tüm vakalara uygulanabilir. Özellikle göğüs kemiğinin ortadan açılması sonrası problem yaşama ihtimali yüksek hastalarda:
- Uzun süreli steroid kullanımı
- Şiddetli kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH)
- İlerlemiş yaş
- Fiziksel olarak düşkün
- Ortopedik sorunları olan hastalarda… avantaj sağlayabilmektedir
Ancak:
- Acil ameliyata alınması gereken şok tablosundaki vakalar,
- Daha önce açık koroner bypass uygulanmış hastalar,
- Morbid obez kişiler,
- Kalbin atım gücünün çok azalmış olduğu (EF < %20),
- Kalbin ileri derece genişlemiş olduğu ciddi kalp yetmezliği olan hastalar,
- Aynı anda kalp kapaklarında veya çıkan aort damarına müdahale edilmesi gereken hastalara uygulanamaz.
Göğüs kemiğinin (iman tahtası) kesilmesine ihtiyaç duyulmadan uygulanan minimal invaziv kalp ameliyatları hastalar için oldukça avantajlı uygulamalardır.
- Klasik büyük kesi ile yapılan ameliyatlarla kıyaslandığında göğüs kemiğinin üzerinde ya da alt bölgesinde, koltuk veya meme altından açılan küçük kesiler kozmetik avantaj sağlamaktadır. Aynı zamanda büyük kesilerde oluşabilecek büyük skar dokusu (yara iyileşirken kalan iz) riski azaltılmış olur.
- Kozmetik avantajların yanısıra iyileşme süreci oldukça hızlı ve konforludur. Ameliyat sonrası hasta yardım almadan, rahatça tek başına yataktan kalkabilir, kendisi yatabilir rahatça öksürebilir.
- Yaşlı, kemik erimesi olan ve obez hastalarda korkulan göğüs kemiğinin açılma riski, kemik kesilmediği için bu teknikte yoktur; enfeksiyon riski düşüktür.
- Hasta bu uygulamadan kısa bir süre sonra ayağa kalkabilmektedir ve daha az ağrı yaşamaktadır. Göğüs kemiği önden açılan hastalar gibi uzun süre sırtüstü yatmak zorunda kalmaz.
- Açık kalp ameliyatlarından sonra yaygın olan kan ihtiyacı doku zedelenmesi minimal düzeyde kaldığı için bu tür ameliyatlarda daha azdır. Küçük kesi ile kalp ameliyatları sonrasında yoğun bakımda ve hastanede kalma süresi daha kısa sürmektedir. Bu uygulama sonrasında genellikle 3 ila 4 gün hastanede yatılması yeterli olmaktadır. Minimal invaziv kalp ameliyatları sonrasında hastaların günlük işlerine tekrar dönebilme, araç kullanabilme ve cinsel yaşamlarını sürdürebilme olanakları bulunmaktadır. Ameliyattan sonra günlük hayata daha kolay ve hızlı dönebilir.